Ülke ölçeğinde sezonsal olarak tahmin vermek çok büyük bir ortalama kabulüne gittiği için “bu sonuçlar ne kadar tutarlı” sorunsalına cevabımız elbette: “az tutarlı!” daha tutarlı aylık bazda beklentiler varsa herkes kendi saha lokasyonu için tailor.urclimate.com üzerinden takibe başlayabilir.

UrClimate (your climate – ingilizce okunuşu) şirketimizin web tabanlı klimatoloji, meteoroloji ve topografik veri analiz hizmetleri neticesinde servis edilen ürün marka adımız. Bu ürünler içinde hem sigorta ve temelde bankalar için bugüne ve geleceğe dair fiziksel iklim risklerinin konumsal verileri servis edilirken (UrClimate Score) diğer taraftan varlık yatırımcısının doğrudan kendi sahasını (yatırımını) iklim değişimiyle gelen risklere adapte edebilmesi için de “önümüzdeki 1 saatten 30 yıla kadar” veriyle besleme ve takip yapıyoruz.

Sezonsal tahminler elbette bir çok kurum için kıymet arzedebiliyor. Verileri sezonsal çıkarımlarda anomali olarak yayınlıyoruz. Bunu daha önce de yayınlamıştık : Linkedin İçerik Fakat burada bir durumu göz ardı ettik. Tahmin içerikleri geçtiğimiz 1996-2013 yıllarının ortalama değerine göre hazırlanmıştı. Şimdi ise çıktıları doğrudan “geçtiğimiz 5 yılın ortalamasına göre nasıl değişim gösterecek” şeklinde yayınlıyoruz.

Türkiye genelinde 2025 yılının Şubat ayından Temmuz ayına kadar olan dönemde beklenen sıcaklık, rüzgar hızı, güneş radyasyonu, yağış ve kar kalınlığı parametrelerinin tahminleri, geçmiş 5 yılın ortalamalarıyla karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Aşağıdaki analizlerde, her bir parametre için ortalama tahmin değeri, tahminin belirsizlik aralığı (standart sapma) ve son 5 yılın ortalaması dikkate alınmıştır. Bu sayede mühendislik ve iklim bilimi açısından önemli sezonsal öngörüler elde edilmiştir.

Bu sezon sıcaklıklar:

bahar aylarından itibaren düzenli bir artış göstererek yazın zirveye ulaşıyor. Genel olarak geçmiş 5 yıl ortalamasıyla paralel seyredeceği, ancak özellikle Mayıs ve Haziran’da biraz daha yüksek olabileceği öngörülüyor.

Rüzgar Hızı

Rüzgar hızında, yılın ilk aylarında ortalamaya göre hafif bir azalma dikkat çekiyor. Bahar sonuna doğru toparlanma olsa da genel olarak 5 yıllık verilerin altında kalma eğilimi var. Rüzgar enerjisi ve kıyı bölgelerdeki hava durumunu etkileyebilecek bu düşüş, planlamalarda göz önünde bulundurulmalı.

Solar Radyasyon (Güneşlenme)

Güneş radyasyonunun özellikle ilkbahar sonu ve yaz başında artış göstererek maksimum seviyelere ulaşması bekleniyor. Bu, güneş enerjisi potansiyelini artırırken, tarım ve dış mekan etkinlikleri için de elverişli koşullar sunabilir. Geçmiş 5 yıllık ortalamalarla karşılaştırıldığında ise hafif bir artış öngörülüyor.

Yağış

Yağış miktarlarında bahar aylarında dalgalanmalar olsa da genel eğilim yaz aylarına doğru belirgin bir düşüş yönünde. Şubat ve Mart’ta ortalamanın biraz altında seyredip, Nisan’da nispeten toparlansa da Mayıs’tan itibaren keskin bir gerileme görülüyor. Bu durum, tarımsal sulama ve su kaynakları yönetiminde dikkat gerektiriyor.

Kar Kalınlığı

Şubat ve Mart’ta yüksek seviyelerde görülen kar kalınlığı, Nisan itibarıyla hızla eriyor. Özellikle Mayıs’tan sonra hemen hemen yok olacak düzeye iniyor. Bu erken erime, su kaynaklarına kısa vadede katkı sağlarken uzun vadede yaz aylarında kuraklık riskini artırabilir.

Hidroelektrik İşletmecisi:

Geçtiğimiz yıllara göre bu sezon kar kalınlıklarının erken erimesi ve yağışların azalmaya başlaması, hidroelektrik santrallerinin su rezervlerindeki azalmayı etkileyebilir. Bu durum, özellikle yaz aylarında su seviyelerinin düşük olabileceğini ve enerji üretim kapasitesinin sınırlı kalabileceğini gösteriyor. Bu sezonda, kar kalınlığının erken erimesi ve yağışlardaki düşüş eğilimi nedeniyle barajlara gelen su miktarı geçen yıllara kıyasla daha erken dönemde zirve yapıp yaz aylarına doğru hızla azalabilir. Dolayısıyla hidroelektrik santralleri, ilkbahar sonunda üretimde kısa süreli artış yaşayacak ancak yaz aylarında su seviyesinin düşmesi nedeniyle potansiyel olarak daha düşük kapasiteyle çalışmak durumunda kalabilir.

Tarım Arazi Sahipleri:

Mayıs ve Haziran aylarında yağışların belirgin şekilde azalacağı ve sıcaklıkların artacağına işaret ediyor, bu da tarımsal sulama ihtiyacını artırabilir. Kar kalınlığının erken erimesi, akarsu debilerinde kısa vadeli artış sağlayacak olsa da, yaz aylarında su kaynaklarının hızla tükenmesiyle kuraklık riski ve su kıtlığı yaşanabileceğinden, erken önlemler alınmalıdır. Tarım arazileri için, erken ısınma ve hızlı kar erimesiyle birlikte, Nisan-Mayıs döneminde yağışların düşmesi sulama ihtiyacını artıracak ve su stresi riskini ön plana çıkaracaktır. Bu durum, tarımsal verimliliği korumak adına, gelişmiş sulama tekniklerinin ve kuraklığa dayanıklı ürünlerin tercih edilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.