Öğle yemeğinden sonra bir bankta 5 dakika kahve içmek, gün içinde oturduğunuz kafenin bahçesinde veya işyerinizin olduğu binanın etrafında kısa bir yürüyüş yaptığınız esnada, termal açıdan ortam ne kadar keyifli oluyor? Yapı içinde harcadığımız vakit kadar artık dışarıda geçirdiğimiz zamanda keyif almak için, mimari tasarımda önemli bir parametredir.
Bina yüksekliğinin artması zemin katındaki kafe önünde rüzgardan dolayı oturmayı tümüyle olumsuz hale getirebilir. Karşınızdaki cam cephe giydirme binanın üzerinden size yansıyan güneş ışınımı neredeyse cildinizi kavuracak kadar rahatsız edici olabilir. Ya da sadece açık alanda “meltem” olarak esen rüzgâr, yoğun yapılaşma sebebiyle ısı adasının sıcak havasını bir anda yüzünüze çarpabilir. Bunlar, bizlerin dış ortam konforsuzluğu olarak yorumladığı fiziksel durumlardır.
Hissettiğimiz tüm duygu ve koşulları şimdilik sayısallaştıramıyoruz. Örneğin Norveç’liler 10°C hava sıcaklığında güneşi gördükleri zaman sandalye ve havlularını alıp çimende vakit geçirmek isterler, fakat aynı durumda Abu Dabi’den gelen kişi kalın montuyla, dişlerini birbirine vurabilir. Kültürel kıyafet alışkanlıklarımız, psikolojik ve fizyolojik farklılıklarımız konfor algısını değiştirir. Bir de bunların üzerine farklı durumlarda gün içinde çalışma koşulları sebebiyle kıyafet seçimimizin zorunluluğunu eklediğimizde (güvenlik kıyafetleri, sabah takım elbiseyi mesai bitiminde şorta dönüştürememek vb.) konfor çok farklı olabilir.
Dış ortam kullanımına açılan mimari tasarımda şayet 20°C’lik bir ortamdan kullanıcıları 40°C’lik dış alana çıkaracaksanız, çıkış güzergâhının kademeli iklimlendirilmesi önem arz edecektir. Aksi durumda kişiler termal şok yaşayacaktır. Bir stadın tasarımında toplanan binlerce heyecanlı ve enerjik kişinin üreteceği ısıyı, stadın rüzgâr alımını ve soğutma gereksinimiz varsa bunların bir arada en konforlu koşulları yakalaması detaylı hesaplamaları gerektirir.
Özellikle cam cephe giydirme projelerinin sayısının ve yüksekliğinin arttığı şehir içi yapılaşmada, güneşlenmeye bağlı risk ve konforsuzluk tasarım kriteri olarak ele alınır. Bina cephesinden yansıyan güneş ışınımı yolda yürüyen ya da araç trafiğinde bekleyenlerin rahatsız edecektir. Parlama ve gölge oranlarının yapı etrafı kullanım alanları için oluşturacağı, cam tipi ve şekline bağlı konforsuzluk yorumlanabilir. Ya da güneş enerjisi üretimi için yapacağınız etüt çalışmasının ilk raporunu buradan hangi bölgenin yeterli güneş ışınımını aldığını hesaplayarak, yerleşim ve amorti etme sürelerini hesaplayabilirsiniz. Geliştirilmiş hesaplama araçlarının birbirleriyle yazılımlar sayesinde haberleşmesi birçok veriyi diğerleriyle birleştirilerek, toplam konfor artırımını raporlama imkanı verir.
Yapılar arası kullanımda belirlenmiş yürüyüş yollarında tropikal iklimlerin hâkim olduğu projeler için kritik konulardan birisi yağmur dağılımının kontrolüdür. Şayet kullanıcıyı korumaya yönelik çatı formu, sadece yağmur dağılımına yönelik tasarlandıysa, bunun rüzgâr alan bir bölgede olması durumunda doğrudan gelmeyen yağmur suyu, rüzgârla birlikte geçiş yollarını kullanılmaz hale getirebilir. Bu durumda rüzgâr kırıcılarla yönlendirme yapılarak konfor alanı genişletilebilir ve bunlar görselleştirilerek mimari tasarım gruplarına aktarılabilir.
İç ortam termal konfor için mühendislerimizin kullandığı PMV-PPD konfor parametreleri dış ortam içinde farklı indekslerle yorumlanır. Örneğin Evrensel Termal İklim Endeksi (ETİE) insanların giydiği kıyafete, nasıl uyum sağladığına göre rahatlığı tarifler.
Alkazar olarak ilk tasarımda mimari grupla birlikte hareket ederek yapı oryantasyonu, tipi ve çevre yerleşimle hızlıca rüzgâr analizini tamamlayarak, akabinde güneşlenme verilerinin dış kullanım alanlarıyla çakıştırmasını yaparak ilk tasarımda dış ortam termal konfor için kritik bölgeleri belirleyebiliyoruz. Bu görselleştirmeleri ise SET (standard effective temperatures) veya PET (Physiological Equivalent Temperature) birimlerini kullanarak görselleştiriyoruz.
Yakın gelecekte tasarlanacak yapıların iç alan kullanımlarından ziyade, şehirleşmenin getirdiği dar alanlarda yaşama zorunluğu bizlere dış mekân kullanımları açısından konforlu bölgelerin tasarlanmasını önemli kılacaktır. Alkazar bu tasarımlarda sizlerin çözüm ortağınız olmak adına tüm birikimiyle destek vermeye hazırdır.