Sizlerle geçen yılı kapatırken hizmetlerimizin tümünü örnek binamız Pauze’de tanıtacağımızdan bahsetmiştik. Hazırlıklarımız devam ederken bu binamızın hemen yanı başında yükselen yüksek katlı (120m) yapı sebebiyle ısıtma-soğutma ve gün ışığı değişimlerimizi irdeliyoruz. Bu yaklaşımda Pauze kullanım alanlarına ulaşan gün ışığı miktarıyla; bina enerji tüketimi arasındaki ilişkiyi gösteren çalışma sunuldu.Yanı başında yer alan bina 10m yükseklikte iken doğal aydınlatma sıkıntısı yaşamayan Pauze binasının, yükseklik artışına paralel gün ışığı ve enerji tüketimleri irdelendi. Güney yönünde olan komşu yapı yükseldiğinde binaya gelen günışığının azaldığı ve bu durumda ısıtma ve soğutma yüklerinde değişim oluştu.
Analizlerde metodoloji olarak iklim tabanlı günışığı modellemesi ile seçilmiş zamanlarda yapılan birkaç günışığı incelemesi yerine yıllık meteorolojik veriler ile güneş ve gök durumları göz önünde bulunduruldu. Çeşitli ışınımsal ya da ışıklılık özelliklerinin tahmin edilmesi ile analiz süreci ilerletildi.
Gün ışığı analiz çıktılarını yorumlarken, yararlı gün ışığı miktarı (Useful Daylight Illuminance- UDI)
Mekânın aldığı gün ışığı miktarına sadece alt limit koymak fazla ısınma ve kamaşma gibi sorunların fark edilmemesine yol açabilir. Bu sayede grafiklerde gün ışığı azalmasının sebebinin gün ışığının mekâna az ya da fazla alınması nedeni ile olduğu net olarak anlaşılabilir.
UDI-f, UDI-a ve UDI-e değerlerinin toplamı hacmin aldığı tüm aydınlanma miktarını temsil ettiği için daima 100’e eşit olacaktır. Değişim ise bu dağılım üzerinden incelenebilir.
Videoda perspektif kesit görsellerinde aydınlık dağılımında ise net bir şekilde gün ışığı başarımlarının hacim içindeki dağılımı incelenebilir. Hacmin derinliklerine gün ışığının az alınması (UDI-f değerinin yüksek olması) ve açıklık yakınlarında gün ışığının fazla alınması (UDI-e değerinin yüksek olması) okunabilir. Isıtma yüklerinin aylık olarak değişimini inceleyecek olursak:
Komşu binanın yüksekliği 0’dan 70m’ye kadar artırıldığında ısıtma yüklerindeki artış da dramatik olarak artmaktadır. 70m’den sonraki artışlarda ise ısıtma yükündeki değişimlerde büyük farklar gözlenmemektedir.
Isıtma yükünün önemli olduğu Amsterdam gibi ASHRAE climate zone 5’te bulunan bir hacim için ısıtma yüküne etkiyen önemli parametrelerden biri güneş ışığıdır. Bu durumun tersi olarak soğutma yükü üzerinde etkisi olmuştur ancak bu ısıtma yükü ile karşılaştırıldığında önemli olmamaktadır. Toplamda %3.5 oranında yük (kWh) değerindeki artışın elbette gün ışığındaki konfor kaybıyla ve maliyeti üzerinden de değerlendirilmesi gerekir. Soğutma yüklerinin aylık olarak değişiminde ise:
0’dan 100m’ye kadar soğutma yüklerinde düşüşler görülmektedir. Yükteki azalma özellikle doğrudan güneş ışınımına bağlı olarak neredeyse %22 mertebesindedir. Enerji yükleri bir sonuçtur ve çözülmesi gereken şey yapılaşma tasarımına dair yaklaşımıdır. Yıllık ortalamada doğal gün ışığı konusunda zaten bulutluluk sebebiyle seviye düşükken bir de gölge yapan bir gökdelenin varlığı daha da iç karartıcı olacaktır. Kullandığımız yöntemlerle hızlı irdelemelerin yapılması karar vericilere, tasarımcılara ve mahal kullanıcılarına fayda sağlayacaktır.